30 Temmuz 2014 Çarşamba

Ne Gelir Elimden İstemekten Başka


Gerçekten doğru düzgün tek bir ilişkim olmadı, aşk dersen yok zaten nerde bende öyle şeyler.. Aşık olmak istediğimden de demiyorum bunu, zaten bir aşık olur da karşılık bulamazsam boku yedim demek bu. Ama aslında olmak istiyorum, tabi karşılıklı olanından. Fazla mı romantik film izledim acaba diye de düşünmedim değil de yok yani ya yeter. Benim hiçbir zaman şöyle güzel sevimli, her görenin "Ne kadar tatlısınıız" diyeceği bir ilişkim olmayacak mı? Ben birini istiyorum, beni sevsin istiyorum. Yalnızlık güzel şey ama o da bir yere kadar, ben yalnızken huzur bulan insan kategorisinden değilim.

Ben insanların düşüncelerini okuyabilmek istiyorum, yani düşüncelerini okuyabilmekten kastım benim hakkımda ne düşündüklerini bilmek isterdim. Her zaman bunu umursamayan bir insan olmaya çalıştım ama olmuyor umursuyorum işte. Baya bildiğiniz merak ediyorum. Belki herkesin benim hakkımda ne düşündüğünü bilecek olsam etrafımda hiç gerçek arkadaşım olmayacaktı ama en azından gerçekleri bilecektim ya.

Ben daha bir sürü şey istiyorum. Saysam sayamam bitmez yani. Sadece istiyorum, elimden de istemekten başka bir şey gelmiyor zaten. Mutsuz muyum? Hayır değilim ama böyle de gitmiyor ki.. Ne zaman çıkacak karşıma beni sevecek, mutlu edecek biri? Farkındaysanız sevdiğim veya seveceğim demiyorum çünkü öyle beni mutlu edecek bir insan karşıma çıkarsa zaten ben her halükarda severim onu.

25 Temmuz 2014 Cuma

Seç Beğen Yaz Mimi

Hiç alakası yok biliyorum ama komik :D 

Mime herhalde dünyanın en saçma adlarından birini verdim. Olsun ya napalım, değişik olsun istedim. Sonuçta iki şık veriyor mimde, seçiyorsun, sonra da haliyle yazıyorsun. Haksız değilim yani.
Deep'e teşekkür ederim bu mim için, böylece bu blogun da mim siftahını yapmış oluyorum. :)

Aşk mı Bağlılık mı?
Bilmiyorum ki, bağlılık da bir yere kadar aslında. Yani asıl aşk bir yere kadar ama öylesi daha iyi belki de. Aşk olmadan bağlılığı ne yapacaksın çünkü. Gerçi aşk da insanı mahvediyor. Yani ben de Deep gibi özgürlük deyip sıyrılayım. :D

Gurur mu Teslim Olmak mı?
Gurur kötü ama teslim de olmamak lazım. Sanırım ben bu tarz seçmeli şeylere gelemiyorum, karar verme konusunda pek başarılı değilimdir. Bazen gurur gerekir, bazense her şeyi bırakıp teslim olmak en iyisidir.

Sarışın mı Esmer mi?
İkisinin de çok başarılı örnekleri var şimdi. O yüzden bu tarz kıyaslama çok mantıklı değil bence. Yine de illa seçilecekse esmer diyeyim.

Yeşil Göz mü Mavi Göz mü?
Ben de yeşil gözlü olduğumdan ego olarak düşünmeyin ama yeşile karşı bir sempatim var. Mavi de çok hoş tabi ki ama yeşil daha bir sıcakkanlı geliyor bana.

Et mi Tavuk mu?
Tavuk daha çok seviyorum, et biraz ağır bence.

Karpuz mu Kavun mu?
Çok çekirdeği yoksa karpuz asdkjdfh kolaya kaçarım ben. Çekirdeği çoksa yemekte zorlanacağımdan kavunu seçerim.

Gümüş mü Altın mı?
Valla bunu bilemedim, renk olarak düşünüyoruz herhalde. Gümüş rengi daha iyi ya, altın çok sarıya kaçıyor bir de parlak parlak.

Beyaz mı Siyah mı?
İkisinin de güzelliği ayrı. Zaten çok zıtlar, kıyaslamak imkansız. :)

Yağmur mu Güneş mi?
Yağmur biraz karamsar bence, güneş daha iyi. Ama tabi yağmurun da insana çok huzur verdiği durumlar olmuyor değil.

Mesajlaşmak mı Aramak mı?
Aramak daha güzel ya, uzun süre mesajlaşmak yoruyor. Arayınca hem uzun bir süre konuşunca falan o kişiyi bir süre sonra yanında gibi hissediyorsun güzel yani.

Bodrum mu Çeşme mi?
Çeşmeee tabi ki, Alaçatı'nın yeri ayrı.

Deniz mi Havuz mu?
Deniz'i çok seviyorum ama eğer çok temiz olacaksa ve kalabalık olmayacaksa havuzu tercih ederim. Ha bir de suyunun soğuk olması lazım ya, denizden havuza girince falan su çok sıcak geliyor ya iğrenç bir his o. 

Sevdiklerini Kaybetmek (Fazla Karamsarlık İçerir)

Neden böyleyim bilmiyorum. Bazen kendime gerçekten anlam veremiyorum. Ailemle oturuyoruz, hepimiz mutluyuz. Şakalaşıp gülüşüyoruz, her şey iyi. Sonra birden ben gülerken duruyorum. Şimdiki mutlu anlarımı düşünüp, ileride belki bir daha bu anları yaşayamayacağımı düşünüyorum. Gözlerim doluyor orada. Sonra düşüncelerimi belli etmeden gülmeye çabalıyorum, farkettirmiyorum kimseye hissettiklerimi. Mal gibiyim resmen. Hatta gibisi fazla malım. Şimdi mutlu anlarımı yaşamak varken niye böyle şeyler düşünüyorum ki?

Ama gerçekten düşüncesi bile çok kötü. Hani annemin, babamın, abimin olmayacağı düşüncesi öyle bir koyuyor ki.. Bir daha onlarla bu şekilde oturup gülüşemeyeceğim günlerin olacağını düşünmesi, kötü günlerimde yanımda olup destek olmayacaklarını düşünmesi.. Allah'ım sen onları başımdan eksik etme.

Benim bu şekilde fazla karamsarlaştığım çok olmaz, arada gelir sadece bana böyle. Tabi her zaman "Şu an bunu yaşıyorum ama şöyle de olabilirdi" tarzında düşünüp halime şükrederim ama bu iş karamsarlık kısmına çok sık vurmaz. Şu an da birden geldi bana öyle. Neyse şimdi boş boş düşünmeyeyim hiç. Tekrar söylüyorum içim rahatlasın diye, Allah'ım sen onları başımdan eksik etme.

24 Temmuz 2014 Perşembe

Anne Ben Brida Oldum!


Merhaba!
Uzun zamandır blogları okuyordum ama kendi bloguma sahip olmaya karar verişim henüz yeni. Neden blog açtın derseniz çoğu blogger gibi içimden geçenleri yazmak için tabi ki.

Kendimi tanıtmakla başlayayım bari madem kişisel blog yazıyorum. 16 yaşındayım, lise 2'ye geçtim bu sene. İstanbul'da yaşıyorum. Çok taliplerimi bekliyorum diye devam edilesi oldu cümleler neyse asdkldjfsş

Kendimi tarif etmekte açıkçası zorlanıyorum. Bence bir insan kendini tarif edemez. Ne diyeyim ki kendime şimdi, komik bir insanımdır, ya da sıkıcıyımdır falan mı diyeceğim. En iyisi beni yavaş yavaş tanımanız ve bununla birlikte kendi fikrinizin oluşması. :D

Ama illa ki diyorsanız bir iki bir şey söyle diye,
Ne içime kapanığım ne de öyle çok dışa vuruğum. Ne asosyalim, ne aşırı sosyalim. Ne sıkıcıyım, ne komiğim falan filan diye gider listem. Kendime karşı nötr'üm yani. Ama tarif ettiğim gibi olmadığımı biliyorum. Sadece kendimi tarif etmekte sıkıntım var benim anlayın!!

Peki neden Brida diyecekseniz, öyle aklıma geldi. Kendime isim ararken kitaplığımdaki Brida kitabını görünce olur bu dedim oldu da. Neyse ben her türlü şeyimi yazacağım buraya, sonra görüşmek üzere tekrar!